Kriyoterapi Mısırlılar ve Hipokrat zamanından beri uygulanan bir tedavi biçimidir. Dondurma, kar ya da soğuk tedavi olarak da bilinir. Uygulanan bölgede hastalıklı dokuları yok etmek için doku zedelenmesine neden olarak etkisini gösterir. Dondurma işleminde kullanılacak olan gaz, prob içinden geçirilir ve probun ucunun aşırı derecede soğumasına neden olur.
Soğutmada kullanılan gaz basınç ile probun ucuna itildiğinde gaz aniden hacim olarak genişler ve etraftan ısı çekerken probun ucu soğur. Soğuk etkisiyle hücre içindeki ve dışındaki saf su, buz kristalleri haline getirilerek hücrenin ölümü meydana gelir. Bunun için -78,5°C?de katı karbon dioksit (kuru buz), -190°C sıvı azot, florokarbon ve nitrözoksit gibi kriyojen maddeler kullanılır. Gümüş ya da bakırdan yapılmış kriyokoter adlı aletlerle de dokulara soğuk uygulanır.
Bazı deri tümörlerinde cerrahi uygulamaya gerek kalmadan (özellikle yaşlı hastalarda) tedaviye olanak sağlar.
* Kriyoterapi sonrası siğillerde hastalığın nüksetmesi diğer yöntemlere göre daha az görülmektedir.
* Güneş lekelerinin tedavisinde iyi yanıtlar alınmaktadır.
* Ciddi yaralanma ya da komplikasyon riski son derece düşüktür.
* Hızlı ve uygulanması kolaydır. Poliklinik şartlarında yapılabilir.
* Ucuz ve güvenlidir.
* Anestezi gerektirmez.
* İşlem sonrası normal yaşantıda değişiklik gerekmez. Spor aktiviteleri ve çalışma hayatını etkilemez
* İşlem sonrası kanama riski son derece azdır.
* Kozmetik sonuçlar iyidir.
* Gebelerde kullanılabilir.